Genel Kategori

NOSTALJİ RÖPORTAJ

RÖPORTAJ YAYINLANMA TARİHİ: 29 NİSAN 2014

Türkiye Eurovision Kulübü “EurovisionDream” çalışmalarını çeşitli şekillerde sürdürmeye devam ediyor.

Eurovision 2002’de ülkemizi “Leylaklar soldu kalbinde” isimli eserle temsil eden Buket Bengisu; 16 Kasın 2011’de düzenleyeceği “Dünden Bugüne Eurovision” isimli gösterisi öncesinde, EurovisionDream adına Genel Kordinatörümüz Ali Durgut’a  tarihi bir röportaj verdi.


Eurovision 2002 temsilcimiz Buket Bengisu, Eurovision tarihimize farklı ve bilinmeyen açıdan baktıracak.
Röportajinda çok net ve sert mesajlar bulacak, Buket Bengisu’yu daha yakından tanıyacaksınız…

► Sevgili Buket Bengisu; Öncelikle Röportaj isteğimizi kırmadığınız için teşekkürler;
2000’li senelerin başında Eurovision, son senelerde olduğu gibi Türkiye ve Dünyada bu kadar popüler değildi? Ama sihirli bir değnek değmişçesine bu durum 2003 yılı ile beraber değişti. Bunu neye bağlıyorsunuz?


Tabii ki tüm halkımızın bir birincilik alınamadığı için yarışmaya ilgisi azalmıştı 2003’e kadar. Özel televizyonların yayına başlayarak farklı eğlenceleri hayatımıza sokması (BBG evleri gibi) ve Eurovision’larda hiç bir başarı gösterilememesi (bizim başarı anlayışımız sadece 1.’lik. Gidip ülkeni temsil etmenin bir önemi yok) yüzünden. Sonra 2003’de Sony destekli bir Sertab istediği her türlü desteği ve medyayı arkasına alarak ve tüm imkânları kullandırarak 1. oldu. Böylelikle sihirli değnek hokus okus pokus dedi. Tüm mesele budur.

► Türkiye’yi Eurovision’da temsil ettiğin 2002 senesine dönecek olursak; o sene şarkınızın seçilmiş olması bazı kişilerce eleştirilmişti. Tabii o seneler medya, Eurovision’a bu kadar ilgili olmadığı için pek fazla yankı bulmadı.

O sene rakiplerin arasında seni en çok korkutan! Ya da “jüri olsaydım bu şarkıyı yollardım” dediğin şarkıyı hatırlıyor musun?

Valla doğruyu söylemek gerekirse o sene finallerde beni korkutan kimse olmamıştı. Çünkü ekibime ve kendime güveniyordum. Hatta o seneki yarışmacılardan biri bana provalarda “boşuna geldiniz yazık olacak vaktinize çünkü bu sene ben gideceğim çocuklar” demişti. (laf aramızda kazandığımız açıklandığında suratını görmenizi, isterdim)

 Türkiye’de Ulusal Final birinci olduktan sonra yada TRT tarafından görevlendirilen temsilcinin eseri açıklandıktan sonra; her sene ve her şarkıda olduğu gibi şarkımızda bir takım değişiklikler yapılır. Seslendirdiğin ”Leylaklar soldu kalbinde” isimli Eurovision şarkımızda da birtakım değişmeler oldu? Özellikle intro’sunu değiştirmek kimin fikriydi?


Valla bu kararı tamamen besteci ve aranjör vermişti. Bana bu konuda pek fazla söz hakkı tanınmamıştı.


Estonya’daki Eurovision 2002 finaline Türkiye’den gelen ilk ve tek Eurovision fanıydım. O günlerde çok eğlenmiş birçok etkinliğe beraber katılmıştık? O günlerden hala unutamadığın anılar var mı?

Elbette var bir kere senin orda bizim yanımızda olman çok mutlu etmişti beni. Çünkü diğer ülkelerin hepsinin fanları yanlarındaydı. Ama benim en çok unutamadığım sende hatırlayacaksın; İspanyol bir fan vardı Türkiye aşığı ülkemizi o kadar çok seviyordu ki Türkçe konuşmayı, yazmayı öğrenmişti.Ve o her provada,basın toplantısında elinde Türk bayrağı ile bize destek veriyordu,sürekli peşimizde dolaşıyor ve sürekli bize moral veriyordu.Tabi pek çok partide pek çok insanla tanıştık onların sürekli bizlerle fotoğraf çektirmek istemesi ve dilimizi hiç bilmeyen insanların şarkımızı Türkçe olarak ezberleyip hep beraber söylemeleri unutamayacağım anılarımdan sadece birkaçı.


  •   Estonya’da Eurovision 2002 final haftasında bir çok partiye etkin bir şekilde katılarak yer aldınız. Ancak Türkiye o yıllarda parti organizasyonu yapmıyordu. Sadece katılımcı ülke olarak onun bunun partisinde yemeğe içmeğe dans etmeye giderdik. Bu konuyla ilgili aranızda konuşur muydunuz

2003 yılından itibaren bizim ülkemizde parti vermeye başladı. Tabii herkes bize sizin partiniz ne zaman diye sorduğunda o zaman “bizim partimiz yok” diye cevap veriyorduk. Biz aramızda “keşke bizim ülkemizde partiler verse de bizde canlı canlı şarkı söyleyip daha çok insana ulaşabilelim” diye konuşurduk.

 

 Estonya’da Eurovision 2002’de TRT ekibinde yer alarak size ne yapmanız konusunda yol gösteren biri ya da birileri oldu mu?
TRT ekibinden değil ama (TRT ekibi sadece bedavadan gezip, dolaştı) söz yazarımız sayın Figen Çakmak bana çok yardım etti, çok destek oldu ve çok yol gösterdi.

 
 TRT sizden sonra Eurovision sanatçı ve ekiplerine büyük paralar ödemeye başladı. Yüzlerce bin dolarlar vs. konuşuldu. Siz Eurovision 2002 boyunca ne kadar harcırah bedeli aldınız? Şarkınızın promosyonu vs için TRT size başka bir ödemede bulundu mu?

TRT o zaman bize 800 $ harcırah dışında hiçbir şey vermedi. Kostümlerimizi tanıdıklarımız aracılığı ile “Arzu Kaprol” tasarladı ve bir lira naile ücret talep etmedi.


 Estonya’da fazla bir yüksek puan alamayarak bir sonraki sene için; O günün sitemine göre elenmiştik. Bu durumu aranızda nasıl paylaştınız?

Tabii çok üzücüydü, ama zaten biliyorsun Almanya’dan da gelmeyen puanlarımız vardı, bu kadar başıboşlukla alınan sonuç çok normaldi. Kendi başıma anca o kadar oldu.
Gruptakiler içinde pek önemli değilmişim gibiydi sanırım.


 Alınan sonuç sonrası TRT’den gelen tepkiler nasıldı?

Eh nasıl olsun! Bu senede olmadı artık seneye dediler!


 2002’nin birincisi Letonya adına yarışan ve “Marie N” tarafından okunan “I Wanna”, bazı çevrelerce Eurovision tarihinin en kötü 1. olan şarkısı kabul ediliyor. Siz bu şarkı hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
Şarkı bildiğimiz klasik Latin ritimleri ile dolu olan bir şarkıydı. Fakat güzel düşünülmüş koreografisi oldukça başarılı kostümleri ve bolca görsel şöleni olan bir Show idi…


 Eurovision 2002’de Letonya birinci olmuştu. O günlere dönecek olursak siz hangi ülkeyi sevmiştiniz? Favoriniz kimdi?

Açıkçası ben Romanya ve Danimarka’yı favori bulmuştum. Birde İsviçre. Ama bizim senenin en ilgi çekeni Slovenya’yı unutmamak lazım…


 Eurovision 2002’de hangi ülke sizi aldığı sonuç ile şaşırttı?

Danimarka; çünkü sonuncu olmuştu hatırladığım kadarıyla…
 
 2002 yılında Almanya’dan şike yapılarak sıfır puan aldığımız an ne hissettiniz?

Güzel soru. Oylama anında TRT ekibi Almanya’dan gelecek 12 puan için hepimizin havalara zıplamasını söyledi, kameralar bize dönecek iyi görünün dediler ve 12 puan Letonya dediklerinde TRT ekibine baktım ve baktım sadece… Şok oldum, incindim…


  2002’de başarısız olunca TRT şarkıcı görevlendirme yoluna giderek; Sertab Erener’i seçti. Dolaylı olarak Eurovision zaferine giden yolu birazda siz ve ekibinize borçluyuz. Ancak Eurovision 2004’e davet edilmediniz ve bunu basında kınadınız. 2004’te yarışmayı canlı izleyebildiniz mi ya da nerdeydiniz?

Başarı ne olursa olsun her anlamda ülkenizi temsil etmektir, ben bunu başardığımı düşünüyorum. Ama nedense TRT bizi unuttu, ya da unutmak istedi.2004 yılında yarışmayı canlı izlemedim. Çünkü o gece “Qjazz Bar”da programım vardı, televizyondan açılışı izleyip programa gitmek üzere yola çıktım…
 

 Eurovision 2002’de Grup Safir’le yer aldınız ancak daha sonra Grup Safir’i “her şeyi ben yapıyordum” diyerek eleştirmiştiniz. Safir grubu sizce başarınızı engelledi mi?

Belki orda benim hatam oldu. Okuldan yetenekli çocuklar yerine o zaman için daha profesyonel insanlar seçmeli idim. Çünkü fazla problemli, şımarık ve saygısızlardı (Sitare ve Eser hariç). Belki de katkıları olmuştur başarılı olamamamda…


 Eurovision sonrası TRT veya medya size umduğunuz ilgiyi gösterdi mi?
TRT hiçbir zaman. Medyada TRT ile ilgili bir haber yakaladığı zaman…


 Eurovision’larda güzel dostluklar kurulur. o günlerden bu yana görüştüğünüz veya zaman zaman karsılaştığınız kişiler sanatçılar var mı?

Açıkça öyle kimse ile görüşmüyorum fanlar hariç ama birkaç kez “Danimarkalı Malina” ya da adı her neyse İstanbul’da bir jazz kulüpte program yaptığında tesadüfen karşılaşıp epeyce konuşmuştuk…


 Türkiye’yi temsil eden bir sanatçı olarak eminiz ki yarıştığınız Eurovision 2002 sonrasındaki Eurovision’lara daha büyük ilgiyle bakmışsınızdır? Onların ruh halini en iyi sizler anlarsınız. Türkiye ekibi sahnedeyken o duyguyu yeniden yaşamak nasıl?

Her şeyden önce büyük bir gurur ve onur. Sorumluluğu çok ağır ve o an yaşanıp, hissedilenleri tarif etmek pek mümkün değil. Ama şunu söyleyebilirim MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün kurduğu Cumhuriyet’in çocukları olarak sanki “Kurtuluş Savaşı”na çıkmış gibi hissediyorsunuz kendinizi..
 
 TRT, sizin yarıştığınız Eurovision 2002’den sonra Eurovision’a profesyonelce yaklaştı ve sanatçı görevlendirme yoluna gitti. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?


Beğeniyorum!!! Ama sanki yarışma yolu ile yapılan seçimler daha ilgi çekici ve yarışma ruhunu yarışır biçimde idi. Sizce?

 Eurovision yarışmaları artık çok katılımcı nedeniyle tamamen ticari bir niteliğe dönüştü, artik yarıfinaller ve telefon oylamaları vs var. Su anki Eurovision’u nasıl buluyorsunuz?

Her şey çok çok fazla…


► Sizden önce ve sizden sonra diye bakmış olursak avantaj veya dezavantajlar nedir sizce?


Bizden önce büyük orkestraların olması bence avantajdı. Bizden sonra belki de bir daha olur olmaz bilemeyiz yarışmayla gidemeyecek insanların olması dezavantaj çünkü her şarkıcı ya da adayı bu yarışmaya en az bir defa katılmayı o havayı solumayı ister bence… Her anı büyük bir tecrübe ve macera…


 
 Eurovisiondream Türkiye Eurovision Kulübü olarak ve diğer internet siteleri TRT’nin Eurovision sistemini değiştirmesi için çok çaba sarf ediyoruz? Geçen yıl onbinleri bulan katılımla bir imza kampanyası yaptık. Bu konuda siz ne diyeceksiniz?

Hep destek tam destek. Asla durmayın keşke bizim zamanımızda da bu kadar aktif olabilseydiniz!


► TRT Eurovision showlarını hazırlarken genelde popüler sanatçıları öne çıkarıyor! Bu durumlarda TRT ile kontağa geçerek “neden bizi anımsatmıyorsunuz” demek içinizden gelmiyor mu?

Gelmez mi? Sanırım 16 Kasımdaki konserden sonra kendileri ile sık sık kontak halinde olacağız…


 
► Eurovision deyince ülkemizde aklınıza ilk olarak kimler geliyor?

Semiha Yankı, Ajda Pekkan, MFÖ

► Eurovision tarihimizde en sevdiğiniz 3 Eurovision şarkımız hangisidir?

Seninle bir dakika, Petrol, Sufi


 En sevmediğinizi sormuyorum! Emeğe saygısızlık olmasın.

Bence de uygun olmaz.
 


► Eurovision 2002 sonrası neler yaptınız? Müzik albüm çalışmaları vs oldu mu?

Bir tane albüm sözleşmem oldu, fakat kendi yapmayı düşündüğüm projelere yapımcıların kafası çalışmadığı için yapmadım, çıkarmadım. Ama çok güzel konserler verdim yurt içi ve yurt dışında. Halen bu çalışmalarım devam ediyor.


► Sanıyorum Eurovision’dan sonrada ülkemizi çeşitli müzik festivallerinde temsil ettiniz, bunlar için sizi kim seçti?

Çeşitli projelerde birlikte çalıştığım insanlar var. Onlar davet etti bende iştirak ettim.


► Ben biliyorum ama yine de sizden duymak isterim. Önemli dereceleriniz oldu mu?

Bu sene içinde iki önemli festivale davet edildim. Golden Voice Moldova Festivalinde (Special prize of jury WAFA Awards) Jüri özel ödülü,20.yılını kutlayan XX.International Discovery Pop Music Festivali’nde (Award of Most Promosing Performer) En iyi Performans, (Award for best lyrics) En iyi söz, (Award of Bulgarian National Radio Best Song) Ulusal Bulgaristan Radyosu en iyi şarkı ödüllerini kazandım.


 
► Türkiye’de ne yazık ki ünlü olmanın ilk şartı marjinal olmaktır! Bu yolu seçenler adından bahsettirirken. Gerçekten sesi olan ve besteleri olanlar arzu ettikleri çıkış yapamıyor! Bu konuda ne dersiniz?

Welcome to Turkey!


► Marjinallik demişken; Eşcinsellik konusunda düşünceniz nelerdir?

Herkesin özgür iradesi ve yaşam tarzı kendini ilgilendirir. Gay, transeksüel ya da biseksüel. Ben herkese insan olarak bakarım…


► Türkiye’de bir sürü gay ve lezbiyen şarkıcı var. Ancak çoğu gizli veya sahnede bu yönünü öne çıkaranlar, bunu sanat adına yapılan Show diyorlar. Buna dersiniz?

İsim vermeden ülkemizin en ünlü Diva örneklerine bakalım derim. Zaten artık hiç kimse hiçbir şey gizlemiyorlar. Eğer Show böyle yapılıyor ise Barbra Streisand ya da Beyonce bu işi bilmiyorlar.


► Eğer oğlunuz veya kızınız olursa şöhrete giden her yol mubah diyerek destekler misiniz? Yoksa günün şartları neyse o mu yapılsın dersiniz?

“Şöhrete giden her yol mubah” deseydim; Kendim şu an çok ünlü olurdum. Herkes bir bireydir. Her kim ne yapmak isterse onu yapmakta özgürdür. Çocuğum dahi olsa istediği ya da istemediği hiçbir şey için zorlamam.


► Peki siz neden Marjinal olmayı, uçlarda yaşamayı seçmediniz?

Bende marjinalim belki pek çok insana göre. Ama benim sanatım kuvvetli. Bu işin okulunda senelerce eğitim aldım, sonrada senelerce sahnelerde bu eğitimlerin sağlamasını, tecrübesini yaptım. Bence marjinalliği aptallık ve seviyesizlikle karıştırmamalıyız. “Herkes hayatında bir anlık ünlü olabilir” der bir yazar kitabında önemli olan siz öldükten ya da yok olduktan sonra arkanızda neler bıraktığınızdır…


 Türkiye’de müzik anlamında hayaliniz nedir?

Öyle çok hayalim var ki, şu anda en büyük hayalim bu konser için planladığım her şeyi yapabilmek. Sonrasında tabi ki şarkıları herkes tarafından sevilen, dinlenen ve “her konserinde acaba bu sefer neler yapacak” diyen bir kitleye sahip olmak…


►Türkiye’de en çok beğendiğiniz gazeteciler kimdir?

Bekir Coşkun, Emin Çölaşan ve Banu Avar ilk aklıma gelenler…


 Üyesi olduğunuz bir sosyal kulüp var mı?

Yok.
 
 Eurovision için 2012 veya sonrasında kimlerin gitmesini istersiniz?

Bence Atiye ve Hande Yener çok uygun. Biraz ara verip ondan sonra tekrar grup gönderilebilinir. Ama her sene her sene değil tabii…


 Eurovision 2011 hakkında görüşleriniz nelerdir?

Geçen sene elendik, üzüldük ama dünya anbean değişiyor. Artık showlar çok önem kazanmaya başladı, insanlar sadece şarkı dinlemek istemiyor görsel olarak da bir şeyler izlemek istiyor. Demek ki bazen TRT’nin destekleri bile yeterli olamıyor. Bunu hepimiz geçen sene gördük galiba!


 İmkân olsa yeniden katılırım diyor musunuz?

Evet elbette.Her zaman orda yeniden var olmayı isterim…


 Expo Channel’daki programınızdan biraz bahseder misiniz?

Expo Channel’deki programıma ara verdim bir süredir. Program devam ediyor ama ben arada sırada destek oluyorum onlara halen. Güzel bir kültür sanat programıdır. Ben o programın daha gelişmiş, değişmiş bir formatını hayata geçirmek istiyorum. Bakalım neler yapabilecek miyim hep birlikte göreceğiz?


 Gelelim kasım ayında organize olduğunuz büyük Eurovision konserine? Bu fikir nereden aklınıza geldi?

Zaten uzun zamandır aklımdaydı, fakat nasıl olması gerektiği ile ilgili netleşmemişti. Sonra teklif gelince tam zamanıdır deyip işe koyuldum…


 Bu büyük konser için kimlerle çalışıyorsunuz?

Grup Safir’den Sitare Bilge ve onun öğrencileri (koroda) var ilk başta söylemem gereken Barış Karakoç yine vokallerde bizle beraber. onun dışında Kaan Sezerler, Barış Göker, Deniz Göksel,Fırat Özyavuz, Rıfat Çalışkan Onur Nar gibi müzisyen arkadaşlarımda projeye destek verdiler…


 Konser nerede ve giriş ücreti ne kadar?

Konser Bakırköy – Cem Karaca Kültür Merkezinde olacak. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından düzenlenen bir konser olduğundan bu konser için giriş ücreti yok gelmek isteyen herkes konseri ücretsiz izleyebilir. Saat 20.00 da başlama saati(önemli bir not: Konser tam saatinde başlayacak)


 Bu konser için medyaya özel bir duyuru yapacak mısınız? Yoksa sadece fanlar ve sosyal çevre ve ilgili müzikseverlerle mi ilgilisiniz?

İnanın elimden geleni yapıyorum. Fakat daha çok fanlar, sosyal çevre ve ilgili müzikseverlere ulaşmaya çalışıyoruz.


 EurovisionDream İnternet Portalımıza bakmışsınızdır? Eksik olan bir nokta ya da “şunu da yapsanız iyi olur” dediğiniz konu veya konular neler?

Pek çok defa baktım ama bence zaten işinizi iyi yapıyorsunuz. Şu an için bir eksiklik göremiyor,çalışmalarınız daim olsun diyorum..


 Son olarak EurovisionDream aracılığı ile söylemek istedikleriniz?

SİZİ ÇOK SEVİYORUM. BENİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ VE DEĞERLİSİNİZ
ÇOĞU ZAMAN BANA NEDEN ŞARKI SÖYLEDİĞİMİ HATIRLATIYOSUNUZ
LÜTFEN DESTEĞİNİZİ EKSİK ETMEYİN BENDEN
SEVGİLER…

 EurovisionDream Ekibi ve Ailesi adına teşekkür ediyor; son konseriniz için başarılar diliyoruz…

 

Haber: Ece Kuzu

Facebook Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com